Kültür ve Toplum

Kültür, bir grup insan tarafından paylaşılan bir hayat tarzıdır. ve genellikle bir toplumu bir araya getiren bilgi, inanç ve değerleri kapsar. Yani kültür son derece çeşitliliğe sahiptir ve sanat eserleri, dil ve edebiyat gibi şeyleri içerebilir. Düşünme, hissetme ve davranma biçimleri, toplumca paylaşılan bilgiyle bağlantılıdır. ve o toplumun üyelerinin etrafındaki nesne ve fikirlerden anlam çıkarmasını sağlarlar. Yani toplumdan bahsederken insanların kendilerini ne şekilde organize ettiğinden söz ediyoruz. Toplum, genellikle belli bir coğrafi alanda bir arada yaşayan bir grup insandan oluşur ve bu insanlar kendi aralarında, dışardakilere kıyasla çok daha fazla etkileşime girerler. Yani toplum zaman içinde ortak bir kültürü paylaşır. Bu kavramların birini kavrayabilmek için ikisini de anlamak zorundasınız. Kültür, insanların ne şekilde yaşayacağına rehberlik eden kurallar olarak düşünülebilir. Toplum da insanların belli bir düzen içinde yaşamasını sağlayan yapı olarak düşünülebilir. Bu ilişkiyi daha iyi anlayabilmek için gelin bir telefona bakalım. Telefonlar artık neredeyse bilgisayar işlevini görüyorlar ve onları her yere yanımızda götürebiliyoruz. Ayrıca pek çok farklı şey için de kullanabiliyoruz. Toplum, kurumlar olarak adlandırılan ana parçaları içeriyor, örneğin aile, eğitim, siyaset gibi. Bunlar insanların temel ihtiyaçlarını karşılıyorlar, yani bunlara bilgisayarların donanımı diyebiliriz. Donanım, fiziksel olarak dokunabileceğiniz şeylerdir. Yani herhangi bir cismi olan aygıt. Bu telefonun kendisi de olabilir, hatta belki telefonun koruyucu kabı da. Bunlar elinizde tutabileceğiniz şeyler. Kültür ise pek çok açıdan bunlardan biraz farklı. Az önce söylediğim gibi, kültür yaşam için yol gösterici ilkeleri sağlar. Kültürü de telefonumuzun yazılımına benzetebiliriz. Yazılım telefonumuza yüklenmiş komut ve kodların toplamıdır ve fiziksel olarak dokunulabilir değillerdir. Bu uygulamaları burada kültür olarak düşünebiliriz. Işte bunların tümü kültür olarak düşünülebilir. Tüm bu uygulamalar. Bu uygulamaların ilk yapıldığı zamandan bu yana şimdi neler yapabildiğini düşündüğümüzde, sürekli geliştirildiklerini ve sık sık yeni özellikler ya da hata düzeltmeleri için uygulama güncellemeleri aldığımızı biliyoruz. Bu da sosyolojideki kültüre benziyor. Çünkü kültür öğrenilebilir, nesilden nesile yeniden şekillendirilerek aktarılır. Yani kültürün sürekli güncellendiğini söyleyebiliriz. Telefonunuzda yaptığınız pek çok şey bu uygulamaları kullanmayı gerektirir. Uygulamalar olmadan telefonunuz yine elinizde olur ama başka hiçbir şey için kullanamazsınız. Sadece siyah ekrana bakar durursunuz. Uygulamalar telefonun işe yaramasını sağlar. Aynı şekilde kültürün içinde yer alan insanların düşünceleri de toplumun çalışmasını sağlar. Bu düşünceler kültürün büyük kısmını oluşturur. Elimizde tuttuğumuz telefon toplumdur, çünkü yapıyı o sağlar. Yazılım ve uygulamalar kültürü temsil eder çünkü onlar toplumun işlemesi ve çalışması için gereken kural ve bilgiyi sağlarlar. Telefonu çalıştıran da yazılımdır. Yani toplum belli bir düzen içinde yaşayan insan grubu, kültürse onların yaşam tarzıdır. Bu ikisi aynı şey değiller ama birbirleri olmadan varolamazlar. Bir telefon nasıl uygulamalar olmadan işlev sağlayamazsa, toplum da kültür olmadan işlev göremez.