If you're seeing this message, it means we're having trouble loading external resources on our website.

Bağlandığınız bilgisayar bir web filtresi kullanıyorsa, *.kastatic.org ve *.kasandbox.org adreslerinin engellerini kaldırmayı unutmayın.

Ana içerik

Poiret, "Paris"

Met curator Harold Koda on the genius of design in Paul Poiret’s Paris, 1919.

View this work on metmuseum.org.

.
Orijinal video Metropolitan Sanat Müzesi tarafından hazırlanmıştır.

Tartışmaya katılmak ister misiniz?

Henüz gönderi yok.
İngilizce biliyor musunuz? Khan Academy'nin İngilizce sitesinde neler olduğunu görmek için buraya tıklayın.

Video açıklaması

Tasarımcı Poiret (Poğre), kadınları korselerden ve iç etekliklerden kurtarmasıyla bilinir. O, kadınların doğal kıvrımlarına daha uygun bir siluet yaratmıştır. Bu giysiyi, eşi Denise Poiret (Denis Poğre) için özel olarak tasarlamıştı. Çok basit ama inanılmaz lüks bir manto. Kahverengi ipekli kadifeden yapılmış. Hafif yanardöner bir yapıda… Kendine özgü bir ışığı var. Parlak alanlar ateş gibi sıcak bir renk alıyor, ama gölgede kalan kısımlardaysa soğuk mavi bir ton oluşuyor. Kıyafeti incelemeye başladık ve bütün kıvrımlarını incelediğimizde bu kumaşın aslında tek parça olduğunu görmek bizi şaşırttı. Poiret (Poğre), yaklaşık dört buçuk metre uzunluğundaki bir kumaşı almış, bükmüş ve sadece bir yerden dikerek tutturmuştu. Böylelikle kolların geçeceği delikler de oluşmuştu ve kıyafet hazırdı. Bir yandan basitliği ile zarafet kazanıyor, diğer yandan ise bu şekilde bir kıyafet yapılacağını daha önce düşünmediğimiz için insanı çıldırtıyor. Poiret (Poğre) eşi benzeri görülmemiş bir şey yapmış. Tabii bir insan bütün dehasıyla şahane bir kıyafet yaratabilir, ama belki de bu kıyafeti giymek mümkün olmayacaktır. Fakat Denise Poiret’nin (Denis Poğre’nin) bunu kocaman bir şal gibi ya da etol gibi sıklıkla giymesi bu giysiyi özel kılıyor. Yanlardan açtığında da içindeki müthiş parlak rengi ortaya çıkıyordu. Tasarımcının dehası eserinden anlaşılıyor. Sanki her zaman doğruluğunu bildiğiniz bir duygunun ya da bir gerçeğin, sizin asla ifade edemeyeceğiniz şekilde büyük bir yazar tarafından ifade edilişini duymak gibi… İnşa etmenin güzelliği de burada: onların düşünce şekillerinin altında yatan gizemi ortaya çıkarıyorsunuz. Bence bu çok ilham verici bir şey…