If you're seeing this message, it means we're having trouble loading external resources on our website.

Bağlandığınız bilgisayar bir web filtresi kullanıyorsa, *.kastatic.org ve *.kasandbox.org adreslerinin engellerini kaldırmayı unutmayın.

Ana içerik

Homer'in "Poyraz" İsimli Eseri

Met müzesi küratörü H. Barbara Weinberg, Winslow Homer’ın Northeaster

isimli tablosunda (1895) gözlemlenen, doğanın gücü hakkında konuşuyor.

Bu çalışmayı metmuseum.org adresinde inceleyebilirsiniz. 

Eğitmen misiniz? İlgili ders planına buradan ulaşabilirsiniz. Metropolitan Sanat Müzesi'nden daha fazla eğitmen kaynağına ulaşmak için Eğitmen Kaynağı Bulma adresine gidiniz.

.
Orijinal video Metropolitan Sanat Müzesi tarafından hazırlanmıştır.

Tartışmaya katılmak ister misiniz?

Henüz gönderi yok.
İngilizce biliyor musunuz? Khan Academy'nin İngilizce sitesinde neler olduğunu görmek için buraya tıklayın.

Video açıklaması

Bence Winslow Homer denizi resmeden en iyi ressamlardan biri. Çok az öğe ile çok fazla şey yapabiliyor. Örneğin Maine’in kayalıklarını köpüklü dalgaları ve gökyüzünü alıyor ve onları doğanın gücünün bir sembolü haline getiriyor. Homer bu eseri ilk olarak 1895’te bitirmiş. Daha sonra bir koleksiyoncuya vermiş, ve o zaman fotoğrafı çekilmiş. Burada hikaye bitiyor diye düşünebilirsiniz. Ama 1900 senesi civarında Homer resmi geri almış ve onu tekrar boyamış. Önceden taşların üzerinde duran iki adamı resimden çıkarmış. Bu iki adam resme hikayesel bir yön veriyorlardı. Ama artık yoklar. İlk bakışta çok basit gibi duran bu resim aslında birçok zenginliği içinde barındırıyor. Denizde sadece deniz yeşili değil, toprak rengi ve sarı renk de var. Gökyüzünde ise, mor ve leylak rengini görebiliyoruz. Soldaki muhteşem su püskürtmesinde beyazlar, griler, maviler ve eflatunlar var. Ön taraftaki kayalarda ise harika turuncular ve altın renkleri var. Resimde hala fırça izlerini ve hareketlerini belli eden boya izleri var. Muhteşem süslü kıvrımları ve olağanüstü koyu renk boyaları görebiliyoruz. Adeta canlanıp resmin yüzeyine gelen dalga püskürmesini de görüyoruz. Resmin yüzeyini açıklamaya bu kadar düşkün olması Homer’ı gerçek bir 20. yüzyıl ressamı yapabilir. Bu resim insanla denizin çatışmasını değil, denizin, kıyının, gökyüzünün kendini anlatıyor. Bu resim, zamandan ve kişiden bağımsız. Dünya üzerindeki herhangi bir çağdaki herhangi bir insana bir şeyler hissettirme gücüne sahip. Deniz, tam manasıyla anlayamadığımız evrensel bir yapı. Onu keşfedebiliriz, derinliklerine girebiliriz ama hiçbir zaman onun gerçek gücünü anlayamayız. Homer, doğanın bu esrarengiz gücü karşısındaki korkusunu ve ona duyduğu saygıyı daha önce hiçkimsenin yapamadığı kadar başarılı bir şekilde ifade ediyor.